7 Nisan 2007 Cumartesi

g i t

 yazı duraksamanın çakılmışlığı ile son bulur aslında. ben bu noktada başlamayı seçtim. öfkemin kaynağına doğru, bazen koşarak bazen uyuyarak bazen de kaçarak yaklaşmayı denedim. nerdesin acaba?
nerdesin?
cevabı görüyor olduğunu farz-et. kaynak göründüğünü fark edince,- uzaklaştığını. o kadar bağımsız ki ve yapılabilecek birşey yok. adın var ama söyleyemiyorum. harflerinin sesleri düğüm.

çıkışımın kaynağıyla sorunumun kaynağının aynı olması nasıl bir duygu? nasıl bir öfke olabilir ki hem kendini hem diğer şeyleri ve kimseleri bu kadar yerin altına gömebilir. bu kadar mı kaynak kendini rahatça serbest bırakıp suçsuzluğunu haykırabilir. peki ben ne yapayım? nerden çıkıp nerden kaçayım?              ...

ordasın
ve benim sırtım dönük
çünkü yüzüm yok
yüzüm sen orada oldukça-kara..
sızıntı
telaş
mahcubiyet
ben
.

git.

Hiç yorum yok:

Powered By Blogger